Sayfalar

25 Ekim 2009 Pazar

Dejavu!!!


Sanki her sene aynı filmi izliyoruz Şükrü Saraçoğlunda. Daha ilk 10 dakikada Galatasaray yaşayabileceği bütün olumsuzlukları yaşıyor. İlk olarak maçtan önce çıkan kavga ve sinirlerin iyice gerilmesi, sonrasında henüz 2. dakikada Baros'un sakatlanıp çıkması ve 10. dakikada gelen gol. Zaten 9 yıldır yenemediğin rakibine karşı hem daha oyunun başında yenik duruma düşer hem de en büyük gol ümidin sakatlanıp çıkarsa bu maçtan puan çıkarman mucizelere kalır.
Maça gelirsek Daum Galatasaray'ın savunmadan topu çıkarmada yaşadığı sıkıntıları bildiği için takımına devamlı ileri uçta basmalarını söylemiş ki bunda da oldukça başarılı oldular. Özellikle Kazım Galatasaray savunmasını çok fazla yıprattı ve inanılmaz mücadele etti. Galatasaray'da ise kendi sahasından top çıkarmada bel bağladığı oyuncu Ayhan inanılmaz kötü oynadı ve neredeyse her topu rakibe hediye etti. Galatasaray'ı bir türlü hücuma taşıyamadı ve ya topları ezdi yada sadece yanlara oynayıp takımını yavaşlattı. Özellikle skor 2-1'e geldikten sonra inanılmaz hatalar yaptı ama Rijkaard daha önce 2 oyuncu değiştirmek zorunda kaldığı için onu oyundan çıkaramadı. Bu maç benim gözümde Ayhan'ın dibe vurduğu maçtı. Tabi Galatasaray'ın bu sıkıntıları yaşamasında en büyük etkenlerden bir taneside ne Arda'nın, ne de Elano'nun kendi sahalarına gelip top almamalarıydı. Rijkaard'ın acilen bu savunmadan top çıkarma üzerine çözümler bulması gerekiyor ki artık bütün takımlar Galatasaray'a karşı önde basarak oynuyor.
Fenerbahçe'de bütün oyuncular çok iyi mücadele ettiler ve devamlı yardımlaştılar. Alex'de doğru zamanda doğru yerlerde bulunarak yine oyunu çözen adam oldu. Bir parantezde Roberto Carlos'a açmak istiyorum. 36 yaşında olmasına rağmen nasıl bir profesyonel ve yetenek olduğunu hem Keita'yı durdurarak hem de oyundan attırarak bir kez daha gösterdi.
Galatasaray'da iyi oynayan oyuncu yok gibiydi. Sadece biraz olsun Sabri fena oynamadı ama ilk gelen golün onun kanadından gelmiş olması onun bu oyununu gölgeledi.


Yukarıdaki fotoğraf bence maçın en kritik aynıydı. Henüz 2. dakikada Baros'un bu pozisyondan sonra sakatlanıp çıkması hem moralmen Galatasaray'ı yıprattı hem de Galatasaray'ın bütün oyun planını altüst etti. Ayrıca bu pozisyonda Emre Belezoğlu kesinlikle sarı kart görmeliydi ama hakem maçın henüz başı olduğu için bu kartı çıkarmaya cesaret edemedi.
Saracoğlu'nda her şey yine aynı şekilde gerçekleşti. Fenerbahçe daha ilk atağında golü bularak rakibini moralman bitirdi. Ayrıca seyircide devamlı olarak sahaya bir şeyler atarak Galatasaraylı oyuncuları oldukça sinirlendirmeyi başardı her yıl olduğu gibi ki bence Keita'nın atılmasında ve etkisiz kalmasında en büyük etken ilk yarıda başına isabet eden cisimdi. Bu yıl Saracoğlu tek fark vardı o da önceki yıllarda atılan cisimler sadece Galatasaraylı futbolculara ve teknik heyete isabet ederken bu sene ise bu listeye maçın yan hakemi ve yayıncı kuruluşun kameramanı da eklendi. Ama şu konuda Fenerbahçe kulübünü tebrik etmek gerekir ki o da futbolcularıyla, teknik heyetiyle ve seyircileriyle ne yapıp edip Galatasaray'ı her sene puansız gönderiyorlar.
Not:Fenerbahçe'nin attığı ilk golde Roberto Carlos ofsayttı ama yan hakem süzemedi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder