Sayfalar

30 Eylül 2009 Çarşamba

8'de 0


  • Son yıllarda izlediğim en zevksiz maçtı CSKA-Beşiktaş maçı.Bu kadar temposuz,iki takımında hiç bir şey üretmediği bir maç ender hatırlıyorum.Tabi maçın bu kadar zevksiz olmasında iki takım kadar maçı anlatan İlker Yasin'in de payı büyüktü.Sanki şampiyonlar ligi maçı değil bilardo karşılaşması ya da belgesel anlatıyor gibiydi.Bu kadar heyecansız maç anlatılmaz ki.Zor dayandım kanal değiştirmemek için.
  • Mustafa Denizli'yi anlamak imkansız.Sanki hala hazırlık maçlarına çıkıyormuş gibi devamlı bir arayış içerisinde.Değiştirmediği şeyler ise her önemli maçta hata yapıp takımını yakan Rüştü'yü kalede oynatmak ve artık çağdışı olmuş adam markajı görevi ile Ekrem Dağ'ı görevlendirmek.Tabi birde Nihat'taki ısrarını da unutmamak lazım.Adam resmen dibe vurmuş durumda.Ne top kontrol edebiliyor,ne pas atabiliyor,ne de gol vuruşu yapabiliyor.Kariyerinin belki de en kötü günlerinde Nihat.
  • Maçtan sonra Mustafa Denizli Wolsburg maçı ile her şeyi değiştireceklerini söylemiş ki daha önce aynı sözleri CSKA maçı için söylüyordu.Ayrıca dün Manu karşısında izlediğim Wolsburg karşısında Beşiktaş'ın hiç bir şansı yok.Fark olmazsa Beşiktaşlılar sevinmeli...
  • Mustafa Denizli Şampiyonlar Ligindeki muhteşem performansına devam ediyor.Dün geceki mağlubiyetle 8'de 0'a ulaştı ki üst üste oynanacak Wolsburg maçlarını düşünürsek 10'da 0 hiçte zor durmuyor...

28 Eylül 2009 Pazartesi

7'de 7

Belki Galatasaray ligde 7'de 7 yapamadı ama EPL'de bu yaz Tottenham'dan 10 milyon pounda Sunderland'a geçen Darren Bent 7 maçta attığı 7 golle bu işi gerçekleştirdi.Benim bu yıl EPL'de ki favori oyuncularımdan bir tanesi Darren Bent.Umarım hep böyle iyi oynamaya devam eder.Tabi Fernando Torres'in de bu 7 maçta 8 gol attığını da unutmamak lazım...

Yıllanmış Şarap

Altyapısından yetiştiği takımı M.United'ın formasını 2 Mart 1991'den beri sakatlıklar hariç aralıksız giyiyor 36 yaşındaki Ryan Giggs.Her sene oynadığı futbolla göz doldurdu ama şu iki senedir bir başka oynuyor.Geçen sene EPL'nin en değerlisi oyuncusu seçildikten sonra bu senede takımını taşıyan oyuncuların başında geliyor Rooney ile birlikte.Maç ne zaman sıkışsa,ne zaman Manu rakip takımın kilidini açmakta zorlansa hep sahneye Galli çıkıyor.Aslında son iki maçta yaptıkları her şeyi çok iyi özetliyor.M.City maçında 3 asist (ki birisini 96. dakikada Owen'a yaptı),Stoke City maçında 2 asist (bu maçta da 56. dakikada oyuna girdi ve maçı çözdü).Umarım bizim Türk takımları da bir gün böyle bir futbolcuya sahip olur.

26 Eylül 2009 Cumartesi

İddaa Tahminleri#6


418:Sunderland-Wolverhampton ..... 1 ..... 1.55
424:Espanyol-Xerez ..... 1 ..... 1.35
435:Hoffenheim-H.Berlin ..... 1 ..... 1.20
470:Bordeaux-Rennes ..... 1 ..... 1.50

Toplam Oran:2.67

Hatta ben Espanyol ile Hoffenheim'ın handikaplarıda aşacaklarını düşünüyorum.Bu durumda Espanyol'un oranı 2.05'e Hoffenheim'ın oranı 1.75'e yükseliyor.Bence bu oranlar kaçmaz.

392:Kartalspor-Bucaspor ..... 2 ..... 2.30
458:Kayseri-Kasımpaşa ..... alt ..... 1.70
450:Kocaeli-Giresun ..... 1 ..... 2.30
378:Catania-Roma ..... üst ..... 1.65

Bence bu 4 maçtaki oranlarda riske edilebilecek oranlar...

Cumartesi Görünümü

Real Madrid 3-0 Tenerife
Malaga 0-2 Barcelona
A.Bilbao 0-4 Sevilla

Pellegrini ilk 11'i oluştururken belki rotasyon amaçlı belki de takıma hala tam olarak alışamadığından Kaka'yı yedek soyundurdu ama ilk 45 dakikanın sonunda fark etti ki Kaka'sız takımı ne oyun kurabiliyor ne de topu ileri kolaylıkla taşıyabiliyor.Boşa geçen bu devreden sonra Kaka'nın Granero'nun oyuna girmesiyle Madrid oyunu çözdü ve 3 farklı kazanmasını bildi.Kaka Real'e geldiğinden bu yana en iyi oyununu çıkardı.Devamlı hücumu düşündü ve kaleye dikine oynadı.Ayrıca attığı golde cidden çok güzeldi.Eğer Kaka bugünkü gibi oynamaya devam ederse Real Madrid bu hücum hattıyla kolay kolay durdurulamaz ve her maç en az 2-3 gol bulurlar.Tabi Pepe'nin cezasının bitmesi ve Ramos'un da iyileşmesi ile birlikte de savunma hattı da oldukça güçlendi ve artık çok daha az gol yer.Maçın ikinci yarısında Ronaldo'nun kendi sahasından alıp 3-4 kişiyi geçip çektiği bir şut vardı ki gerçekten muhteşemdi.Eğer gol olsaydı hem yılın en güzel gollerinden birisi olurdu hem de golden sonra Barnebau yıkılırdı...
Real'den bahsetmişken Guti'ye de değinmeden geçemeyeceğim.Son 3-4 maçtır çok olumlu işler yapıyor ve bugünde oyuna girdikten sonra Kaka ile birlikte Real'i galibiyete taşıdı.Benzema'nın savunmanın arkasına kaçmasını sağlayan çok iyi toplar attı ki nitekim Benzema'da maçı 2 golle tamamladı.


Barcelona da ise Guardiola rotasyona gitti ve Ibra ve Pique'yi yedek soyundurdu.Ancak ikisi de Henry ve Chigrynsky'nin sakatlanmaları ile birlikte oyuna girdiler ve her ikiside gol buldular.Özellikle Ibra'nın golünde gol adeta geliyorum dedi.Malaga savunması 1 dakika içerisinde 2 kez Ibra'ya çizgi halinde yakalandılar ve birincisini kaçıran İsveçlinin ikincisinde affetmemesine engel olamadılar.Ibra artık iyice sisteme oturmaya başladı ve ilerde de çok daha fazla gol bulacaktır takıma ve pas trafiğine alıştıkça.Maç boyunca Barcelona hiç kendini sıkmadı ve rahat bir maç çıkardı.Galiba Real Madrid-Barcelona maçına kadar bu iki takımı durdurabilecek takım çıkmayacak.

Wigan 3-1 Chelsea
Stoke City 0-2 Man Utd
Liverpool 6-1 Hull
Tottenham 5-0 Burnley
Birmingham 1-2 Bolton
Blackburn 2-1 Aston Villa
Fulham 0-1 Arsenal

Chelsea maçın skoru 1-1 iken bence Cech'in haksız yere atılmasıyla maçı 3-1 kaybetti.Eğer bu haksız penaltı olmasaydı ben Chelsea'nin en az bir gol daha bulup maçı çevirebileceğine inanıyorum.
Chelsea yenilirken Manu zor Stoke deplasmanında Giggs'in 20 dakikalık harika oyunu ile maçı aldı ve liderliğe oturdu.Ferguson'un takımı her sene geç form tutmasıyla bilinir ve 8. haftadan sonra filan tutturduğu bu formla ligi alıp götürür ama bu sene Ronaldo ve Tevez kayıplarına rağmen ilginç şekilde 7'de 6 yaptılar.Hem de bu 7 haftalık sürede Arsenal,Tottenham ve Manchester City gibi güçlü ve formda takımlarla oynamalarına rağmen.Ben hala Chelsea'nin şampiyon olacağına inanıyorum ama Chelsea'nin Tottenham haricinde güçlü bir takımla oynamamış olması ve daha sert takımlara karşı sergileyeceği futbolun bilinmemesi zihinlerde soru işaretlerine neden oluyor.Çünkü geçen sene de Scolari ile birlikte lige çok iyi başlamışlardı ama güçlü takımlar karşısında yaşadıkları kayıplar ile şampiyonluk yarışından kopmuşlardı.
Liverpool ise Hull City Torres'in hatrick yaptığı maçta paramparça etti.Babel'de sonradan girmesine rağmen 2 gol kaydetti.Babel'e bence bu takımda Benitez'in rotasyonları nedeniyle yazık oluyor.Eğer Babel şu anda Ferguson ile ya da Wenger ile çalışıyor olsaydı çok daha farklı ve kaliteli bir oyuncu olurdu.

2 haftadır üst üste önce Manu'ya sonra da Chelsea'ye kaybeden Tottenham bu hafta Robbie Keane'nin muhteşem oyunu ve 4 golü ile Burnley'i darmadağın etti.Her ne kadar ligin vasat takımlarına karşı kazanmasını bilselerde Manu ve Chelsea yenilgileri hala onların ilk 4 seviyesinde olmadıklarını gösteriyor.Belki Wenger'in Arsenal'ini zorlayabilirler ama bir de M.City'nin de bu yarışta olduğunu düşünürsek ilk 4 şansları fazla değil.
Burnley ise her ne kadar kendi sahasında dirençli futbol sergilese de deplasmanda oynadığı 4 maçta hala puan alamamasının yanında 14 gol yedi ve hiç gol atamadı.Eğer deplasmanda böyle oynamaya devam ederlerse işleri çok ama çok zor.

Sampdoria 1-0 Inter
Livorno 0-1 Fiorentina

Inter geçen sene bir türlü yenemediği Cassanolu Sampdoria'ya bir kez daha kaybetti.Her ne kadar Ibra-Eto'o takasında Inter'in daha fazla yarar sağlayacağını düşünsemde Ibra'nın gidişiyle gözle görürür bir şekilde yaratıcı oyuncu sıkıntısı yaşıyorlar.

24 Eylül 2009 Perşembe

Arda-Messi

Radyospor'da eski Galatasaray yöneticisi Fatih Gökşen'in yaptığı röportajı okuyunca küçük dilimi yutuyordum neredeyse.İşte röportajdan bir kısım:
"Arda’yı Messi’ye değil, Messi’yi Arda’ya benzetmeleri gerekir...çünkü Arda’nın kalça yapısı, fizik özellikleri Messi’den daha güçlü…Barcelona'da ve Manchester United'da banko oynar..."
Aslında bu sözleri ciddiye almamak gerekiyor ama sözlerin sahibi eski Galatasaray futbol şube sorumlusu olunca insan tepki vermemezlik de edemiyor.Ne yazık ki biz Türkler böbürlenmeyi çok seviyoruz.Tamam belki Arda şu anda Türkiye'nin en iyi futbolcusu olabilir.Gelecektede bir şeyler beklediğimiz en önemli futbolcuda olabilir.Hatta Messiyle oyun benzerlikleride olabilir.Ama bunların hiçbirisi Arda'yı Messi'den daha iyi bir futbolcu olduğunu göstermez.Bu tür demeçler vererek Arda'ya ve Galatasaray'a büyük kötülük yaptığının farkında değil ne yazık ki sayın Fatih Gökşen.Türk futbolunu kimler yönetiyor ve daha önce yönetmiş cidden üzülmemek elde değil.Yöneticiler hakkında belkide en iyi konuşmayı yine Arda Turan yapmıştı ve bizde Arda'nın sözlerine blogumuzda yer vermiştik. Arda'nın sözleri neydi bir kez daha hatırlatmakta sakınca görmüyorum: "Karim Benzema, Ben Arfa,Samir Nasri gibi oyunculardan kurulu Fransa takımını 5-0 yendik.Serdar Özkan tek başına kazandı o maçı.Şimdi onlar dünya yıldızı,bizimkiler yok ortada.Tek suçlu bu çocuklar mı,kulüp hocalarının,yöneticilerin hiç mi suçu yok?"
Allah Türk futbolunu bu tür yöneticilerden esirgesin...


19 Eylül 2009 Cumartesi

Milos Teodosiç

Sırbistan'ın henüz 22 yaşındaki Milos Teodosiç benim bu Avrupa Şampiyonasında en beğendiğim oyuncu.Tabi Spanoulis ve Lakovic'in de hakkını yememek lazım onlarda çok iyi oyuncular ama bugünkü Sırbistan-Slovenya maçını izledikten sonra takımını neredeyse tek başına finale taşıyan Teodosiç' bende ayrı bir yer edindi.Gerçekten inanılmaz oynadı ve maçı 32 sayı, 3 ribaund, 4 asist ve 2 top çalmayla tamamladı.Bu 32 sayının 18'ini son çeyrekte atarken önce maçı uzatmaya taşıdı daha sonra da uzatma da 8 sayı daha atarak takımı finale taşıdı.Bizim milli takımımızda da böyle kritik anlarda bu işleri yapabilecek bir oyuncumuz olsaydı bugün finalde İspanya'nın yerinde biz olurduk.Ayrıca Sırbistan teknik heyetini de ve diğer oyuncuları da tebrik etmek lazım hücumda inanılmaz disiplinli oynadılar.Aynı hücum taktiğini bıkmadan usanmadan 4 kez üst üste kullandılar ve hepsinde de sayı buldular.
Slovenya 'ya da yazık oldu.Onlar da çok iyi oynadılar ama olmadı...

Mustafa Denizli'nin Şapkası

Maçtan önce yine Mustafa Denizli ne gibi numaralar yapacak diye beklerken hoca şapkadan Ekrem'i sol bek oynatmayı çıkardı beklentilerimi bir kez daha boşa çıkarmadı.Son 4 maçta Ekrem 3 ayrı mevkide görev yaptı.Gaziantep maçında sağ bek başladı,Galatasaray ve M.United maçlarında orta sahanın ortasında görev yaptı,bugünkü Kayseri maçında ise sol beke geçti.Demek ki Mustafa hoca Ekrem'i joker oyuncu olarak görüyor!Ama şunu bilmesi lazım ki Ekrem'den sol bek olmaz!Aynı Bobo'dan sol açık olmayacağı gibi.Ki zaten maç boyunca Bobo ne oynadı belli değil.Ne bir sıfıra inip orta yapabildi ne de adam eksiltebildi.Tek yaptığı maç boyunca Nobre'nin yanına girip birbirlerini marke etmelerine neden olmaktı.
Sol kanat böyle işlemezken sağ kanadında bundan pek bir farkı yoktu.Sağ bekte hücum gücü sıfır olan İbrahim Kaş,sağ açıkta ise bal yapmayan arı Serdar Özkan.Bu kanattan da maç boyunca tek bir orta yapılmadı.Madem her iki kanatıda kullanmayacaksın o zaman en büyük özelliği kafayla ve karambolden gol atmak olan Nobre'yi niye ilk 11 başlatıyorsun.
Tabata,Tello ve Ernst'den oluşan orta sahadaki üçlününde bu kanatlardan eksik kalır yanı yoktu.Bir kere 8 milyon euroluk Tabata kesinlikle büyük takım futbolcusu değil.Maç boyunca ne hücumda ne de oyunun savunma yönünde pozitif hiç bir hareketi yoktu.Belki oynadığı bu oyundan daha kaliteli bir futbolcu ama 8 milyon euroluk bonservis yükünü kaldırması çok zor.Zaten maçtan alınırken de taraftarlar tarafından protesto edildi.Tello'da maç boyunca yanındaki Tabata'ya uyunca koca orta saha Ernst'e kaldı ki zaten atılan Kayseri golünde orta sahanın ne kadar boş kaldığını gördük.
Yenilen golden sonra Mustafa Denizli Tabata ve Serdar Özkan'ı çıkarıp yerlerine Nihat ve Fink'i oyuna dahil etti ve Beşiktaş'ın sistemi iyice allak bullak oldu.Ben bu oyuncu değişikliklerinden sonra Nihat'ın sağ açık oynamasını beklerken ilginç şekilde bu bölgede Fink oynadı.Nihat ise Nobre'nin yanına girdi ve o bölgeyi iyice kalabalıklaştırarak Kayseri'nin ekmeğine yağ sürdü.
Beşiktaş açısından tek olumlu değişiklik Tello'nun çıkıp yerine Yusuf'un girmesiydi.Yusuf takıma canlılık getirdi ve takımı pozisyonlara soktu ama yinede beklenen gol gelmedi.
Beşiktaş takımının bu kadro yapısıyla 4-3-3 şablonu ile oynaması imkansız.Ama yok Mustafa Denizli illa ki bu dizilişte ısrar ediyorsa sol açıkta Bobo'nun yerine Tello,sağ açıkta ise Serdar Özkan'ın yerine Holosko oynamalı.En ileri uçta da yabancı sayısına göre Bobo yada Nobre oynamalı.Bu forvet hattının arkasında bunları besleyecek olan Yusuf ve orta sahaya direnç getirecek Ernst ve Fink olmalı.Yoksa orta sahayı tek başına Fink'e bırakmak saçmalıktan başka bir şey değil.Ayrıca sağ ve sol beklerde de daha hücüma yönelik oyuncular oynamalı.Mesela sağ bekte Ekrem sol bekte de İsmail gibi.Ama bana kalırsa Beşiktaş için en uygun diziliş ileri uçta Bobo ile Nobre'nin oynayacağı 4-4-2'dir.Sol açıkta Tello, sağ da ise Holosko yada Serdar Özkan görev yapmalı.
Beşiktaş taraftarıda yedikleri golden sonra takımlarını desteklemekten çok oyunu gerginleştirdi ve takımı olumsuz yönde etkiledi.

İddaa Tahminleri#5

159: Greuther Furth-Oberhausen ..... 0,2 ..... 1.81 yada direkt 2 oranı da 4.00
161: Burnley-Sunderland ..... 0,2 ..... 1.25
201: Bolton-Stoke ..... 1 ..... 1.80
202: Hull-Birmingham ..... alt ..... 1.50
204: Bristol City-Scunthorpe ..... 1 ..... 1.60
207: Doncaster-Ipswich ..... 1 ..... 2.00
209: Newcastle-Plymouth ..... 1 ..... 1.20
217: Exeter-Tranmere ..... 1 ..... 1.85
218: Leeds-Gillingham ..... 1 ..... 1.25
219: Millwall-Huddersfield ..... 0,2 ..... 1.25
231: Darlington-Bournemouth ..... 2 ..... 1.75
234: Morecambe-Notts County ..... 2 ..... 1.65
271: Lokomotiv Moskova-FK Moskova ..... 1 ..... 1.90
272: Aalborg-Silkeborg ..... 1 ..... 1.35
276: Deportivo-Espanyol ..... 1 ..... 1.65
284: West Ham-Liverpool ..... üst ..... 1.60
288: Boulogne-Bordeaux ..... 2 ..... 1.40
297: Adana-Hacettepe ..... 1 ..... 1.45
298: Altay-Mersin ..... 1 ..... 1.40
301: Samsun-Kocaeli ..... 0,2 ..... 1.88
304: Vitesse-Waalwijk ..... 1 ..... 1.30
313: Osasuna-Sevilla ..... 2 ..... 1.80
315: Beşiktaş-Kayseri ..... alt ..... 1.70
317: Eskişehir-G.Antep ..... 1 ..... 1.70
332: Barcelona-A.Madrid ..... 4-6 ..... 1.95

18 Eylül 2009 Cuma

250 milyon Euro'luk adam

Messi Barcelona ile olan sözleşmesini 2016 yılına kadar uzattı ve bundan sonra takımından yıllık 10.5 euro alacak.Ayrıca serbest kalabilmesi için bir takımın 250 milyon euro'yu Barcelona'ya sayması gerekiyor.Bir futbolcu bu kadar eder mi?Bence etmez bu Messi olsa bile...

Hafta Sonu Spor

18 Eylül Cuma

19.15 Türkiye-Yunanistan ..... NTV
21.00 Trabzonspor-Antalyaspor ..... Lig TV
21.30 Schalke-Wolfsburg ..... TRT3
21:45 Sheffield United-Sheffield Wednesday ..... Futbol Smart
22.00 Slovenya-Hırvatistan ..... NTV

19 Eylül Cumartesi

14:45 Burnley-Sunderland ..... Spormax
16:30 Bayern Münich-Nuremberg ..... TRT 3
17:00 Cardif City-QPR ..... Futbol Smart
17:00 Arsenal-Wigan ..... Spormax
17:00 Bolton-Stoke City ..... Spormax
19:30 West Ham-Liverpool ..... Spormax
20:30 Bucaspor-Boluspor..... D Spor
21:00 Beşiktaş-Kayserispor ..... Lig TV
21:45 AZ Alkmaar-NEC Njimegen ..... Futbol Smart
22:00 Marsilya-Montpellier ..... Kanal A
23:15 Braga-Porto ..... Euro Futbol
00.30 Vitoria-Internacional ..... Spormax

20 Eylül Pazar

13:00 CSKA Moskova-Dinamo Moskova ..... Spormax
15:30 Manchester United-Manchester City ..... Spormax
15:30 Feyenoord-PSV ..... Futbol Smart
16:30 Eintracht Frankfurt-Hambourg ..... TRT 3
17:00 Celtic-Heart ..... Euro Futbol
18:00 Chelsea-Tottenham ..... Spormax
18:30 Leverkusen-Werder Breme ..... TRT 3
20:30 Giresunpor-Çaykur Rizespor ..... D Spor
21:00 Fenerbahçe-İ.B.Belediyespor ..... Lig TV
22:00 PSG-Lyon ..... Kanal A
22:00 Santo Andre-Sao Paulo ..... Spormax

21 Eylül Pazartesi

20:30 Dardanelspor-Orduspor ..... D Spor
21:00 Kasımpaşa-Galatasaray ..... Lig TV

17 Eylül 2009 Perşembe

Panathinaikos 1-3 Galatasaray


Servet ve Gökhan'ın yokluğunda Galatasaray savunmanın ortasında Emre Aşık ve Emre Güngör ikilisi ile başladı.Bir çok kişinin aklında bu ikilinin güven vermediği düşüncesi vardı ancak erken gelen golün avantajıyla ve orta sahada oynayan Mustafa Sarp ile Mehmet Topal'ın yardımlarıyla Galatasaray geride iyi kapanabildi. Ta ki klasikleşmiş Emre Güngör sakatlığına kadar bu böyle devam etti.Henüz 20. dakikada Emre Güngör kasığından sakatlandı ve yerini Uğur Uçar'a bıraktı.Böylece Hakan Balta sol stopere,Uğur'da sol beke geçti ve Galatasaray savunması iyice karmaşık bir hal aldı.Ama yine de ilk yarı fazla bir tehlike yaşamadı Galatasaray kalesi.
İleri dörtlüde ise yorgun Arda'nın yerine Elano ilk onbirde sahaya çıktı.Önceki maçlarına göre takıma daha alışmış bir görüntü sergiledi ama hala temposunda ve geriye gelip top almada sıkıntılar yaşıyor.Yine de her 3 golde de payı olması çok önemli.Solda oynayan Kewell ise yine idare etti.Keita'da bugün hücumdan çok savunmaya yardımcı oldu ve önemli işler yaptı.
İkinci yarının hemen iki gol daha bulunması işleri çok daha kolaylaştırdı.Ancak bu futbolcularda rehavete neden oldu ve Panathinaikos üst üste ve çok tehlikeli pozisyonlar üretti.Özellikle bu pozisyonlarda Leo Franco ve Emre Aşık çok başarılıydılar.Ayrıca Sabri'nin de hakkını yememek lazım.Belki fazla hücuma destek olamadı ama o da savunmada çok başarılıydı ve bir kaç pozisyonda çok kritik müdahelelerde bulundu.Rijkaard ile birlikte her geçen gün kendini geliştiriyor.İnsan keşke şu Rijkaard Sabri'nin o ilk çıktığı zamanlarda gelebilseydi demeden edemiyor.Belki şimdi çok daha farklı bir Sabri olacaktı.
Ama bence maçın yıldızı her ne kadar 1-2 net pozisyonu değerlendirememiş olsa da Baros'tu.Çok yırtıcı bir oyun sergiledi ve özellikle ilk golde Panathinaikos'lu savunma oyuncusunu perişan etmesi izlenmeye değerdi.Gün geçtikçe kendisini buluyor ve bu sistemin değişmez oyuncularından bir tanesi.
36 yaşındaki Emre Aşık ise tam bir profesyonel.Ne zaman görev verirse yerine getiriyor ve bugünde kusursuz oynadı ki bence Rijkaard onu normal zamanda da Gökhan Zan'ın yerine tercih etmeli.
Oyuna sonradan giren Uğur Uçar ise alışık olmadığı sol bekte oynamasına rağmen bir kaç ofsaytı bozduğu pozisyon haricinde sırıtmadı.
Bugün her ne kadar Galatasaray maçı 3-1 kazanmış olsa da cidden çok şanslıydı.Ama Panathinaikos gibi bir takıma deplasmanda 3 gol atmak ve savunmada bunca eksiği olmasına rağmen maç 3-0'a gelene kadar pozisyon vermemek sadece şans ile açıklanamaz.

16 Eylül 2009 Çarşamba

Zico Olimpiakos'ta...

...

Şampiyonlar Ligi Sonuçları


Inter 0-0 Barcelona
Dinamo Kiev 3-1 Rubin Kazan
Liverpool 1-0 Debrecen
Lyon 1-0 Fiorentina
Sevilla 2-0 Unirea
Stuttgart 1-1 Rangers
Olimpiakos 1-0 Alkmaar
Standard Liege 2-3 Arsenal

Eto'o ile Ibrahimovic kapışmasını günlerdir bekliyordum ancak dün basketbol takımımızın Slovenya ile oynayacağı maç ile aynı saate denk geldiğini öğrenince büyük hayal kırıklığı yaşadım.Durum böyle olunca sık sık kanal değiştirerek iki maçı da izlemeye çalıştım ama ne yalan söyleyeyim ikisinden de zevk alamadım.Inter-Barcelona maçını izlediğim anlarda gözlemlediğim kadarıyla hem Eto'o hemde Ibra etkisiz kaldılar.Inter'de ilk yarı boyunca Muntari felaket bir oyun ortaya koydu.Ne yaptığı ortalarda başarı sağlayabildi ne de savunmada sağlam durabildi.Özellikle Dani Alves'e kaptırdığı 2-3 top var ki inanamadım.Bu hatalar sonunda kesin Mourinho oyundan alır diye düşündüm ama Mourinho ona yaklaşık 60 dakika dayandı.Oruç iyice bozdu Muntari'yi.Barcelona'da ise Inıesta'nın yokluğu pas trafiğini inanılmaz etkiliyor.Bence Iniesta Messi'den sonra bu takımın en önemli oyuncusu.O olmayınca Barcelona hızlı pas trafiği oluşturmakta oldukça zorlanıyor.
Günün en flaş sonucunu ise 2-0 geriye düştüğü maçı 3-2 kazanmasını bilen Arsenal aldı.Yenilselerde çok üzülürdüm çünkü 2 haftadır Manchester deplasmanlarında iyi oynamalarına rağmen şansızlık ve hakem faktörleri ile hak etmedikleri yenilgiler aldılar.Umarım bu geri dönüş onları kendine geri getirebilir.

12 Eylül 2009 Cumartesi

İddaa Tahminleri#4

157: Cska Moskova - Krylia Sovetov ....... 1 ....... 1.35
165: Dortmund - Bayern Münih ....... üst ....... 1.50
194: Middlesbrough - Ipswich ....... 1 ....... 1.55
203: Charlton - Southampton ....... 1 ....... 1.45
217: Notts County - Northampton ....... 1 ....... 1.35
259: Austria Karnten - Austria Vienna ....... 2 ...... 1.65

Toplam Oran: 10.14

11 Eylül 2009 Cuma

İddaa Tahminleri#3


106: Chateauroux - Brest ....... 1 .......1.75
108: Laval - Istres ....... 1 ....... 1.65
116: Modena - Lecce ....... üst ....... 1.85
141: Newells Old Boys - Argentinos Juniors ....... 1 ....... 1.60
741: İspanya - Türkiye (7.5h) ....... 2 ....... 1.70
114:
Southend - Leeds ....... 2 ....... 1.70

Sistem 6-5-4
Toplam Oran: 239.07

9 Eylül 2009 Çarşamba

Daha Kötü Oynayamazdık

90 dakika boyunca toplasak en fazla 5 dakika iyi oyun sergileyebildik.Ne savunmada ne de hücumda bir türlü organize olamadık.Fatih Terim'in Önder tercihinin ne kadar kötü olduğunu gördük.Hem daha tecrübeli ve daha iyi bir savunmacı olan Emre Aşık varken niye Önder milli takımda anlayabilmiş değilim.Ki Emre aşık uzun süredir de Servet ile birlikte oynadığı için uyum sorunu da olmazdı.
Tek aksayan tarafımız savunmamız değilde.Orta sahamız ve ileri hattımızda çok kötüydü.Kısaca aksamayan hiç bir bölgemiz yoktu.İlk yarı boyunca orta sahamızda sadece Emre biraz varlık gösterebildi.Ne Arda ne de Tuncay hiç bir varlık gösteremediler.Ama bu iki oyuncumuzun kötü oynamasında yine büyük sorumluluk sahibi Fatih Terimdi.En etkili iki silahımızı koca 45 dakika boyunca kanatları hapsetti.Ne zamanki ikinci yarıyla birlikte ikisini de orta sahanın ortasına çekti hem bu oyuncular top oynamaya başladı hemde takım az da olsa pozisyon üretti.Orta sahada Hamit'ten hiç bahsetmeye gerek yok çünkü neredeyse hiç adını duymadım ben.Fatih terim'de ona 45 dakika dayanabildi.
İleri uçta Semih çok yalnız kaldı ve attığı paslarda neredeyse hiç isabet sağlayamadı.Kafa toplarında da çok etkisiz kaldı.İkinci yarı oyuna giren Sercan ileri uca biraz hareket getirdi ve pozisyonlar buldu ama o da son vuruşlarda çok beceriksizdi.İkinci yarı orta sahanın sağında oynayan Gökhan Gönül'de çok önemli 3 pozisyonu harcadı.
Maçı özetlemek gerekirse Volkan haricinde maçta iyi oynayan hiç bir futbolcumuz yoktu.Teknik heyetin oyuncu seçimleri ve taktik düşüncesi genellikle hatalıydı.
Bosna takımı ise aslında çok sıradan bir takım.Geçen seneki Sivasspor taktiği ile oynuyorlar.Topu ileri şişiriyorlar ve ileri uçta Dzeko ile İbisevic'in topu tutmasına dayalı bir taktikle mücadele ediyorlar.Bizim takımımıza kıyasla çok sıradan bir takım ama yine de onlar play off oynayacaklar biz ise evimize dönüyoruz...

Baros'tan 4 gol

Çek Cumhuriyetinin San Marino'yu 7-0 yendiği maçta Baros 4 gol attı.Umarım devamını da getirir.

8 Eylül 2009 Salı

Melitina Staniouta

....................

İddaa Tahminleri#2

546: Malta(+2) - İsveç
İsveç grubunda ikincilik için Macaristan ve Portekiz ile çekişiyor.Ancak rakipleri birbirleri ile karşılaşırken İsveç Malta ve Arnavutluk gibi daha ziyade kolay rakipler ile mücadele edecek.Bundan dolayı rakiplerine oranla şansları daha fazla ve bu maçı mutlaka kazanacaklardır.Fakat Ibrahimovic sakat sakat oynadığı için ve hafta sonu da Macaristan ile zorlu bir karşılaşmadan çıktıkları için 3 fark sağlayıp handikapı aşamayacaklardır.Bu maçta 1 veya 0 ideal tercih.

551: Romanya - Avusturya
7. grupta Sırbistan hemen hemen 1.liği garantilemiş durumda.İkincilik için ise Fransa ile Avusturya çekişmekteler.Romanya'nın ise hiç bir şansı kalmadı grupta.Ayrıca Romanya'da takımın yarısı olan Mutu'da forma giyemeyecek.Bu sebeplerden dolayı Romanya'nın maça fazla asılmayacağını ve Avusturya'nın yenilmeyeceğini düşünüyorum.

554: Bosna - Türkiye
Bu maçta kesin olan bir şey var ise o da her iki takımında gol veya goller bulacak olmasıdır.Üst sınırı kolaylıkla aşılacaktır.

548: B.Rusya - Ukrayna
Hem ikincilik şansı olmayan hem de Hleb'ten yoksun olarak maça çıkacak olan Beyaz Rusya'nın mutlaka 3 puan alması gereken Ukrayna karşısında tutunamayacağını düşünüyorum.Banko 2.

585: Paraguay - Arjantin
Messi ve arkadaşları hem ülkelerini dünya kupasına taşımak için hem de Brezilya yenilgisini unutturmak için ne yapıp edip 3 puanı alacaklardır.Banko 2.

578: İngiltere - Hırvatistan
İngiltere'nin Euro 2008'e katılamamasına neden olan Hırvatistan'dan intikamını alacağını ve bol gollü bir maçın bizi beklediğini düşünüyorum.Banko Üst.

Sistem 4-5-6 Kuponu:

546: Malta(+2) - İsveç ....... 1 veya 0 ....... 2.19
551: Romanya - Avusturya ....... 0 veya 2 ....... 2.55
554: Bosna - Türkiye ....... üst .......1.45
548: B.Rusya - Ukrayna ...... 2 ...... 1.50
585: Paraguay - Arjantin ....... 2 ....... 2.00
578: İngiltere - Hırvatistan ....... üst ....... 1.80

Toplam Oran:378.5



6 Eylül 2009 Pazar

Bam Teli


Arda Turan: "Karim Benzema, Ben Arfa,Samir Nasri gibi oyunculardan kurulu Fransa takımını 5-0 yendik.Serdar Özkan tek başına kazandı o maçı.Şimdi onlar dünya yıldızı,bizimkiler yok ortada.Tek suçlu bu çocuklar mı,kulüp hocalarının hiç mi suçu yok?"
Altına imza atılacak sözler...Türk futbolunun en büyük sorunu yetersiz hocalar ve kulüp yöneticileri.Bir Rijkaard ile Haldun Üstünel'in yarattıkları fark ortada...

Galatasaray'ın Hücum Hattı

Galatasaray'ın hücum hattının milli maçlardaki performansları:
Arda:1 gol + 2 asist
Keita:2 gol
Baros:1 gol
Elano:1 asist
Maşallah nazar değmesin...

Arda,Tuncay ve Emre

Los Galacticos ilk oluşturulduğunda her şey yolunda gidiyordu ta ki bir oyuncu Chelsea'ye satılana kadar.O futbolcu Makalele'ydi ve o satıldıktan sonra Real Madrid bütün oyun düzenini kaybetti.Makalele hem geride oyunun kurulmasına yardımcı oluyordu hem de rakip atakların kesilmesinde en büyük rolü üstleniyordu aynı şimdi Chelsea'de Essien'in yaptığı gibi.Geçen sene Essien'in sakat olduğu dönem ile sağlıklı olduğu dönem arasındaki fark hala hafızamızda.Lafı uzatmaya gerek yok.Bir takım için önlibero olmazsa olmaz günümüz futbolunda.Milli takımımızda bu görevi Aurelio başarıyla yerine getiriyordu ama dün sakat olduğu için oynayamadı ve Fatih Terim'de ne yazıkki yerine dirençli bir oyuncu ile oyuna başlamak yerine Hamit'i görevlendirdi bu bölgede.Halbuki sağda Kazım'ın yerine Hamit'i,önliberoda da Ceyhun yada Mustafa Sarp ikilisinden birisini kullansaydı hem rakip ataklarını daha rahat karşılardık hem de orta sahada Emre'ye daha az yük binmesini sağlayarak Emre'yi hücumda çok daha efektif kullanabilirdik.Ayrıca maç boyunca neredeyse hiç işlemeyen sağ kanadımız da işlerlik kazanırdı (sadece Arda sağ kanada top almaya geldiğinde işliyordu sağ kanadımız).Eğer Bosna Hersek karşısına da bu düzen ile çıkarsak savunmada çok açıklar veririz.
Gelelim dünkü karşılaşmanın kahramanına.Tartışmasız Milli takımımızı taşıyan oyuncu Arda idi.Rijkaard'ın Galatasaray'a gelmesiyle ve Arda'yı solda değilde oyun kurucu olarak kullanması ile birlikte Arda inanılmaz bir gelişme gösterdi.Hem futbol zekasında çok fazla ilerleme var hem de kondisyonunda.Dün maça solda başlamasına rağmen oyunun sıkıştığı anlarda sağ kanada gelerek insiyatif almasını bildi ve bu kanadımıza da işlerlik kazandırdı.Ki zaten Sercan'ın attığı golde de bu kanada gelerek pozisyonu yoktan var etti ve Sercan'a golü attırdı.İlk golümüzde is topu Tuncay'a bırakışı ise futbol zekasının ne kadar ilerlediğinin bir kanıtıydı adeta.Rijkaard'a ne kadar teşekkür etse az.
Orta sahada Emre'de çok çalıştı ve çok iyi işler yaptı.Ne zaman ki sakatlandı ve oyuna 5 dakika konsantre olamadı kalemizde 2. golü gördük.Allah'tan daha sonra kendini topladı da maçı koparabildik.
Tuncay'ın da İngiltere'de son vuruşlarını ne kadar çok geliştirdiğini dün bir kez daha gördük.Attığı iki golde usta işiydi.Bence İngiltere'de kalarak doğru olanı yaptı.
Savunmamızın durumu ise hiç iyi değil.Yeni sakatlıktan çıktıkları için Hakan Balta ile Gökhan Gönül çok etkisiz kaldılar ve ne hücumda ne de savunmada istenilenleri yapamadılar.Gökhan Zan'a ise artık diyecek bir şey bulamıyorum.O oynadığı vakit kesin oyuncu değiştirme hakkımızın birisi Gökhan Zan'ın sakatlanması sebebiyle kullanılıyor.Bence Gökhan Zan bu gibi maçlarda lüks bir takım için.
Yine de her şeye rağmen Bosna Hersek'i yenebiliriz ama Fatih hoca maça kesinlikle bir önlibero ile başlamalı.Ayrıca artık Kazım'da da bu kadar ısrar etmemeli.Kazım takımın 10 kişi oynamasına neden olduğu gibi bir de Gökhan Gönül'ün hücuma çıkmasın engel oluyor.Forvette de cezası biten Semih Sercan'ın yerine ilk 11'de başlamalı çünkü hem hücumda topu tutacak hem de kafa toplarında etkili bir forvete ihtiyacımız var.

4 Eylül 2009 Cuma

Nurettin Güven ve Vaatleri:)))

Yıl 1988. O zamanlar 3 büyüklere kök söktüren Malatyaspor'un başkanı Nurettin Güven ve kendisinin kamuoyuna açıkladığı vaatleri:"Yeni teknik direktörümüz Didi ve Eder bir kaç gün içerisinde İstanbula'a gelecekler.Ayrıca seneyede Maradona ve Gullit Malatyaspor forması giyecekler.Sözüm senettir."
O kadar seçim ve transfer vaadi duydum ama bu kadar yüksekten uçanını hiç duymamıştım.Başkanın sözü gerçekten senetmiş:)))
(Ayrıntılı bilgi için bu ayki fourfourtwo dergisini okuyunuz...Ayrıca daha birçok güzel röportaj var...)

İyi Futbolcu,Kötü Hoca vol.1

Bana göre gelmiş geçmiş en iyi santrofordu Marco van Basten.Kariyerine Ajax'ta başladı ve oynadığı sürece 172 maçta 151 gol atma başarısını gösterdi.Ayrıca 1985-86 yılında Avrupa gol kralı oldu ve 1987 yılında Kupa Galipleri Kupası'nı kaldırdı.Daha sonra Milan'a transfer oldu ve Milan'da 1989 ve 1990'da Şampiyon Kulüpler Kupasını kazandı.Ayrıca 1988 yılında Hollanda Milli Takımı Avrupa Şampiyonu olurken kendiside 5 gol ile turnuvayı gol kralı olarak tamamladı.Hatta turnuvanın final maçında o zamanki SSCB'ye attığı gol bence dünyanın gelmiş geçmiş en güzel gollerinden birisi (http://www.youtube.com/watch?v=pm1Ui5n_3oY).Ama ne yazıkki kendisi çok genç yaşta (29) kronikleşen bileğindeki sakatlık nedeniyle futbola veda etmek zorunda kaldı.
Fakat ne yazıkki böyle bir futbolculuk kariyerine sahip olan Van Basten'in teknik direktörlük kariyeri hiçte iç açıcı değil.2004-2008 yılları arasında Hollanda Milli Takımını çalıştırdı ama hem 2006 Dünya Kupasında hem de 2008 Avrupa Şampiyonasında takımını çeyrek finalden öteye taşıyamadı.Ayrıca bu turnuvalar boyunca oyuncu seçimleri nedeniyle oldukça tepki gördü.Milli takımdan sonra Ajax'ın başına geçti fakat burada da takımı sezonu Az Alkmaar'ın 12 puan altında 3. olarak tamamladı.Şimdi ise herhangi bir takımda görev yapmamakta.
Her ne olursa olsun onun bendeki yeri çok farklı...

3 Eylül 2009 Perşembe

Meydan Real ile City'e Kaldı İyice!!!

Chelsea Lens'te oynayan 1991 doğumlu Gael Kakuta'yı 16 yaşındayken transfer ederken Kakuta'nın Lens ile yapmış olduğu önsözleşmedeki tazminatı ödemediği için 1 yıl transfer yapmama cezasına çarptırıldı.Bu da demek oluyor ki Chelsea en az 1.5 yıl transfer yapamayacak.Bu yazı sadece Zhirkov transferi ile kapatan Chelsea'nin Ocak ayında bir çok oyuncusunun Afrika Kupasına gidecek olması sebebiyle transfer yapması bekleniyordu ama artık böyle bir şansları kalmadı.Her ne kadar Chelsea kadrosu yeterli gibi görünsede yaşlı bir kadro ve bu ceza süresince kesinlikle kadrolarından oyuncu kaybetmemeleri gerekiyor.Aguero'nun seneye olması beklenen transferide artık gerçekleşemeyecek.Chelsea'nin de transferde ekarte edilmesi ile meydan iyice Real Madrid ve Manchester City'e kaldı.Hadi hayırlısı...